Majör Depresyon Nedir ?
Majör kelime anlamı olarak büyük, önemli demektir. Majör Depresyon tanısı ise ağır depresyon durumunu anlatır. Majör Depresyon durumu bilinen depresyon haline ait belirtilerin daha şiddetli ve daha uzun süreli yaşanması ile oluşur. Majör Depresyon toplumumuzda en yaygın görülen ruhsal hastalıklardan biridir ve kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla ortaya çıkmaktadır. Majör Depresyon kişinin hayatındaki temel alanları olumsuz etkiler. Bu alanlara iş hayatı, sosyal hayat ilişkiler, beslenme ve uyku düzenini örnek verebiliriz.
Majör Depresyon Belirtileri Nelerdir ?
Bir süredir kendinizi mutsuz ve çökkün hissediyorsunuz, hayattan zevk alamadığını düşünüyorsunuz ya da bir yakınınız da bu durumu gözlüyor ve depresyondan şüpheleniyorsunuz. Bu konuda kesin bir tanı için mutlaka bir psikiyatrist ile görüşme yapmalı, doğru tanı ve tedaviyi kesinleştirmelisiniz. Yine de öncesinde internette araştırma yapma ihtiyacı hissedenler için bu yazıda tanı için gerekli belirtileri kabaca sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Öncelikle yazacağım belirtilerin majör depresyon için mutlaka art arda 2 hafta boyunca sürüyor olması ve ilk iki belirtiden birinin mutlaka belirti grubu içinde yer alıyor olması gereklidir. Tanı koyabilmek için majör depresyon şüphesi olan kişinin hem işlevselliğinde ciddi bir bozulma hem de bu belirti grubunun yaklaşık 5 tanesini taşıyor olması beklenir.
Bu belirtiler Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından DSM-5 adı verilen Ruhsal Hastalık Tanı kriterleri adlı kitaptan alınmıştır.
1- Kişinin kendisi ya da yakınları tarafından kolayca fark edilen ve günün büyük bir çoğunluğunda süren çökkün duygu durumu. (Üzüntü hali,anlamsızlık, umutsuzluk, kişinin kendini boşlukta hissetmesi gibi)
2- Hayata ve daha önce keyif alınan etkinliklere karşı artık ilgi duymama ya da ilgide azalma
3- Kiloda belirgin düzeyde azalma ya da artma kişi diyet yapmıyorken ya da bunun için özel bir çaba harcamıyorken.
4- Uyku düzeninde bozulma, daha önceki döneme göre aşırı uyuma ya da uykuda azalma, uykuya dalmakta güçlük çekme.
5- Nerdeyse her gün yoğun duygulanım ağlama ajitasyon, hareketlerde dışardan gözlenebilir bir yavaşlama hali
6- Neredeyse her gün enerji düşüklüğü, daha önceden kolaylıkla yapılan işlerin artık daha zor görünmesi, bitkinlik hali
7- Neredeyse her gün değersizlik ,suçluluk hissetme, geçmişteki kayıplara ve başarısızlıklara odaklı bir düşünme biçimi
8- Neredeyse her gün düşünmekte, odaklanmakta güçlük çekme hali (yakınlara
tarafından da rahatça gözlenebilen bir düzeyde)
9- Tekrarlayan ölüm düşünceleri, intihar düşünceleri ve bu yönde eylemler tasarlama
Majör Depresyon tanısı için öncelikle kişinin yaşam öyküsünün sağlıklı bir biçimde alınması gereklidir. Yukarıda saydığımız belirtiler yakın birinin ani kaybı, ekonomik kayıplar, madde ya da alkol bağımlılığı, ani doğal felaketler sonrasında da yaşanan şok travmaya bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bu sebeple tanı koyma sürecinde kişinin yaşam öyküsü tüm yönleri ile ele alınmalıdır.
Majör Depresyon Nasıl Tedavi Edilir?
Majör depresif bozukluk, bazen aylar sürerken bazen yıllar boyunca da devam edebilir. Hem kişinin kendisi, hem de yakınları için süre uzadıkça daha yıpratıcı ve yorucu bir süreç haline gelir. Kişinin kendisi veya yakınları bir taraftan bu hastalıkla mücadele ederken bir taraftan da neden ben sorusunu haklı olarak sorabilir ve zihinsel anlamda cevaplar arama ihtiyacı hissedebilir. Bu noktada yapılan araştırmalar bizlere bu sorunun tek bir cevabı olmadığını göstermektedir. Majör Depresyon sebeplerini kabaca genetik yapımız, içinde olduğumuz koşullar ve geçmiş yaşantılarımızın bizde bıraktığı izler olarak söyleyebilirim. Aile içinde aile bireylerinin daha önce depresyon geçirmiş olması, kalıtsal olarak daha yatkın bir genetik yapıya sahip olduğumuzu gösterebilir.
Buna ek olarak büyürken bizim başımıza gelen ya da şahit olduğumuz travmatik yaşantılar, duygusal fiziksel ihmaller ve istismarlar daha kırılgan bir psikolojiye sahip olmamıza sebep olabilir. Bu kırılgan yapıya şimdiki zamanda eklenen zorluklar sonucunda da kendimizi depresyon içinde bulabiliriz.
Peki Majör Depresyonu nasıl aşabilir, nasıl iyileşebilir eski sağlığımıza yeniden kavuşabiliriz?
Burada yine çözümün kişiye özel olarak belirlenmesi gerektiğini savunuyorum.
Temel olarak 3 yol var izleyebileceğimiz;
1-İlaç Tedavileri (Antidepresanlar )
2-Psikoterapi
3- İlaç ve Psikoterapi kombinasyonu
Hangi yöntemin seçileceği depresyonun şiddetine ve süresine bağlı olarak değişir. Yine de toplumumuzda en yaygın başvurulan yol ilaç tedavileridir. Bir Psikiyatrist tarafından yazılan antidepresanlar önemli ölçüde belirtilerin azalmasını sağlar. Yalnız antidepresanların etki süresi için minimum 3 hafta geçmelidir.
Yapılan araştırmalar en kalıcı ve etkili sonucun hem ilaç hem de terapinin birlikte uygulandığı durumlarda alındığını gösteriyor.
Kişisel görüşüm depresyon tedavisinde psikoterapinin çok önemli ve gerekli olduğu yönünde. Çünkü depresyon biraz da hayata bakış açımız ve yaşam şeklimizle karşılaştığımız bir sonuç. Antidepresan ilaçlar ile faydalı sonuçlar alsak bile yaşam şeklimizi, ilişkilerimizi ve geçmişimizi değerlendirme biçimimizi değiştirmediğimiz sürece hayatın ilerleyen dönemlerinde zorlu yaşam olayları sebebiyle tekrar benzer bir durum yaşayabiliriz. Bu yüzden depresyonu bir sebep değil, bir sonuç olarak görüp kendimize dair farkındalığımızı psikoterapi alarak artırıp hayatımızı, uyku düzenimizi ,beslenmemizi ve daha birçok şeyi daha verimli olacak şekilde değiştirebilmeliyiz.
Böylece depresyon bizim kendimizi ne kadar şansız, talihsiz bir insan olduğumuzu gösteren bir kanıt değil, hayatımızı tamamen değiştiren ve dönüştüren belki de yaşadığımız için minnettar olduğumuz bir dönüm noktasında dönüşür. Bu ve benzeri bir durumdan muzdarip iseniz web sitesindeki iletişim kanallarından bize ulaşabilir ve kendi dönüşüm yolculuğunuzu başlatabilirsiniz.