Uzm. Psk.
Evrim Dursun

kayıp ve yas süreci, Ayrılma Kaygısı Bozukluğu, emdr terapisi, emdr terapisi fiyatları, evlilik terapisi, majör depresyon nedir, online psikolog randevu, online psikolog tavsiye, onlıne psikolog, Psikosomatik Ağrılar, stres bozukluğu tedavisi, travma sonrasi stres bozuklugu belirtileri, travma sonrası stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu tedavisi, travma terapisi

Kayıp ve Yas Süreci: Anlamak ve Baş Etme Yolları

Herkes yaşamı boyunca çeşitli kayıplarla karşı karşıya kalır. Bir sevdiğinizin kaybı, bir ilişki sona erdiğinde yaşanan boşluk, hatta bir işin veya bir yaşam biçiminin kaybı, yas sürecini tetikleyebilir. Bu süreç, kaybettiğimiz şeyle olan bağımızın derinliği ve kişisel tepkilerimizle şekillenir. Yas, kaybedilen şeye duyulan sevgi ve bağlılığın bir ifadesi olarak kabul edilir ve her insan bu süreci kendi temposunda, farklı şekillerde yaşar. Bu nedenle, yas sürecinin normal ve evrensel olduğunu anlamak, duygularımızı kabul etmek ve kendimize karşı nazik olmak önemlidir.

Yasın Evreleri

Psikolog Elisabeth Kübler-Ross’un ünlü yas teorisine göre, yasın beş evresi vardır:
İnkar: Gerçekliği kabul etmekte zorluk çekme, kaybın yaşandığına inanmak istememe.
Öfke: Kayba karşı öfke ve isyan, adaletsizlik duygusu.
Pazarlık: Durumu değiştirebilmek için bir tür anlaşma yapma arayışı.
Depresyon: Kaybın ağırlığını hissetme, hüzün ve üzüntü duyguları.
Kabul: Kaybın gerçekliğini kabul etme ve yeni bir yaşam düzenine uyum sağlama.
Bu evreler herkes tarafından sırasıyla yaşanmayabilir. Bazı insanlar bazı evreleri hiç deneyimlemezken, bazıları tekrar tekrar döngüsel olarak bu evrelerden geçebilir. Her bireyin yas süreci kendine özgüdür ve bu evreleri nasıl yaşadığı da kişisel bir deneyimdir.


Kayıp ve Yas Sürecinde Karşılaşılan Zorluklar
Yas sürecinde kişiler, duygusal, fiziksel ve zihinsel zorluklar yaşayabilir. Bu zorluklar şunları içerebilir:
Depresyon ve anksiyete: Kaybın getirdiği boşluk ve belirsizlik, depresif ve kaygılı hissetmeye neden olabilir.
Sosyal izolasyon: İnsanlar bu dönemde içe kapanabilir, sevdiklerinden ve sosyal çevrelerinden uzaklaşabilir.
Fiziksel belirtiler: Uyku bozuklukları, iştah kaybı, bitkinlik ve vücut ağrıları gibi fiziksel semptomlar da yas sürecinin bir parçası olabilir.
Kendini suçlama: Kişi, kaybı önleyemediği ya da yeterince çaba sarf etmediği düşüncesiyle kendini suçlayabilir.


Kayıp ve Yas Süreciyle Başa Çıkma Yolları
Yas süreci, kendiliğinden zamanla geçebilecek bir durum gibi görünse de, bazı kişiler bu süreçte zorlanabilir. Duyguların bastırılması, uzun süreli depresyon ve kaygı gibi sorunlara yol açabilir. Bu noktada, kayıpla başa çıkmak ve yas sürecini sağlıklı bir şekilde tamamlamak için profesyonel destek almak önemlidir.


Duyguları ifade etmek: Kaybettiğiniz kişi ya da şey hakkında konuşmak, duygularınızı ifade etmek yas sürecinin bir parçasıdır. Kendi duygularınızı kabul etmek ve onları paylaşmak, iyileşme sürecini başlatabilir.
Destek aramak: Aile, arkadaşlar veya bir uzman psikologdan destek almak, yalnız olmadığınızı hissetmenize yardımcı olabilir.
Yeni alışkanlıklar geliştirmek: Kayıp sonrası hayatınıza yeni rutinler ve alışkanlıklar eklemek, size hem zamanla kayba uyum sağlama fırsatı verecek hem de iyileşme sürecini hızlandıracaktır.


EMDR Terapisi ve Yas Süreci
EMDR (Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi, kayıp ve yas sürecinde yaşanan travmatik duyguların hafifletilmesine yönelik güçlü bir psikoterapi tekniğidir. Bu terapi, kişinin kayba bağlı yaşadığı yoğun olumsuz duyguları işleyebilmesini ve duygusal anlamda rahatlamasını sağlar. EMDR, yas sürecinin normal bir parçası olan duygusal acının yanı sıra, travmatik unsurlar taşıyan olayların işlenmesinde etkili olabilir.
Kaybın anıları, duygusal olarak çok yoğun olabilir ve kişi bu anılara her döndüğünde aynı acıyı tekrar tekrar yaşayabilir. EMDR terapisi, bu acı verici anıların işlenmesine yardımcı olarak, kişinin bu anıları daha sağlıklı bir şekilde hatırlamasını sağlar.


EMDR terapisi, şu şekilde çalışır:
Danışanın hikayesi: İlk olarak danışan, yaşadığı kaybın ve travmanın hikayesini terapistle paylaşır. Bu aşamada, terapist danışanın yaşadığı kaybın ve buna bağlı travmatik anıların detaylarını öğrenir.
Hedef belirleme: Terapist ve danışan, travmatik anıları hedef alarak çalışmaya başlar. Bu anılar, yas sürecinde yaşanan en zorlayıcı anılar olabilir.
Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma: Danışan, belirlenen anıya odaklanırken, terapist tarafından yönlendirilen hızlı göz hareketleri veya diğer duyusal uyarımlar (dokunma, ses) kullanılarak, bu anılar işlenir. Bu aşamada danışan, anının olumsuz etkisinden uzaklaşmaya başlar.
Yeniden işleme: Anı, bu aşamada olumsuz duygusal etkilerinden arındırılarak daha sağlıklı bir şekilde işlenir. Danışan, artık bu anıya döndüğünde yoğun acı ve travmatik duygular yaşamaz.
EMDR terapisi, yas sürecinde kayba bağlı yaşanan travmatik duyguların hafifletilmesine yardımcı olurken, aynı zamanda danışanın kayıp karşısında daha sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine de destek olur.


Diğer Terapötik Yaklaşımlar
Kayıp ve yas süreciyle başa çıkmada EMDR terapisinin yanı sıra, diğer psikoterapi yaklaşımları da faydalı olabilir:
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu terapi yöntemi, kişinin yas sürecinde karşılaştığı olumsuz düşünce ve inançların farkına varmasını ve bunları değiştirmesini amaçlar. Kayıpla ilgili aşırı suçluluk, öfke veya çaresizlik gibi düşünceler BDT ile yeniden yapılandırılabilir.
BDT’nin kayıp ve yas sürecindeki temel adımları şunlardır:


Olumsuz Düşüncelerin Fark Edilmesi: İlk olarak danışan, hangi düşüncelerin kendisinde olumsuz duygulara yol açtığını fark eder. Örneğin, “Ben kaybı önleyemedim” ya da “Bu kaybı hiç atlatamayacağım” gibi düşünceler, kişinin acısını artırabilir.
Düşünceleri Sorgulama: Daha sonra bu düşünceler sorgulanır. Kişi bu düşüncelerin ne kadar gerçekçi olduğunu analiz eder. Kişisel suçlama ya da felaketleştirme gibi düşünceler genellikle mantıksal bir temele dayanmaz ve bu aşamada kişi, bu düşüncelerin yanlış olduğunu fark eder.
Alternatif Düşünceler Geliştirme: Bu aşamada danışan, olumsuz düşünceler yerine daha gerçekçi ve sağlıklı düşünceler geliştirir. Örneğin, “Bu kaybı önleyemezdim ama onunla başa çıkabilirim” ya da “Zamanla bu acı azalacak” gibi daha pozitif ve destekleyici düşünceler, kişinin duygusal yükünü hafifletebilir.
Duygusal ve Davranışsal Tepkilerin Değiştirilmesi: BDT sadece düşünce değişikliğiyle sınırlı kalmaz, aynı zamanda bireyin davranışlarını da değiştirmeyi hedefler. Yas sürecinde içe kapanma, sosyal izolasyon gibi davranışlar sık görülür. BDT, bireyin daha aktif ve sosyal olmasına, olumlu duygusal deneyimler yaşamasına yardımcı olur.


Yas Sürecinde Düşünce Dönüşümü
Yas, doğal bir süreç olsa da, bazı düşünce kalıpları kişinin bu süreci daha zor hale getirmesine neden olabilir. BDT, yas sürecinde sıkça karşılaşılan şu düşünce ve inançlarla çalışır:
“Bu kayıp benim suçum”: Birçok insan kayıplarını kontrol edemedikleri için kendilerini suçlar. BDT, kişiye olayların kontrol edilemez olduğunu ve kaybın tamamen doğal bir süreç olduğunu fark ettirir.
“Bir daha asla mutlu olamayacağım”: Kayıp sonrası bu tür felaketleştirici düşünceler yaygındır. BDT, kişinin gelecekte de mutlu olabileceğini ve yeni bir yaşam düzenine uyum sağlayabileceğini gösterir.
“Hayatım sonsuza kadar kötü olacak”: Bu tür genellemeler, yas sürecinin ağırlaşmasına neden olabilir. BDT, kişinin yaşadığı kaybın bir süreç olduğunu ve zamanla bu durumla başa çıkılabileceğini öğretir.


BDT ile Sağlıklı Bir Yas Süreci
BDT, kayıp ve yas sürecinde kişilere duygusal anlamda büyük bir rahatlama sağlar. Olumsuz düşünce kalıplarının fark edilip değiştirilmesi, bireyin duygusal sağlığını korumasına yardımcı olur. Eğer siz de bir kayıp yaşıyorsanız ve yas sürecinde zorlanıyorsanız, BDT gibi bilimsel temelli yaklaşımlarla bu zor süreçle başa çıkabilir ve yeniden sağlıklı bir yaşam düzeni kurabilirsiniz.
Unutmayın, duygusal acılarla başa çıkmanın yolları vardır ve bunlar sizin iyileşme sürecinizi hızlandırabilir!


Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT): Bu terapi yöntemi, kişinin yas sürecinde yaşadığı duygusal acıyı kabul etmesine ve bu acıya rağmen hayatında anlamlı adımlar atmasına yardımcı olur. ACT, kayıp karşısında kişinin yaşamında değerli bulduğu şeylere odaklanmasına teşvik eder.
Somatik Deneyimleme (SE): Vücuttaki stres ve travmanın fizyolojik etkilerini hedefleyen bu terapi, kişinin kayba bağlı yaşadığı bedensel belirtileri hafifletmeye yardımcı olur. Yas sürecinde yaşanan duygusal yoğunluk, bazen bedende gerilim ve ağrı gibi fizyolojik belirtilerle ortaya çıkabilir. Somatik Deneyimleme, bu belirtilerin farkına varılarak çözülmesine odaklanır.


Kayıp ve yas süreci herkesin hayatında zorlayıcı ve karmaşık bir dönem olabilir. Ancak, bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmak mümkündür. EMDR, Bilişsel Davranışçı Terapi, Somatik Deneyimleme gibi çeşitli terapi yöntemleri, kayıp karşısında yaşanan duygusal ve fizyolojik zorlukların hafifletilmesine yardımcı olabilir. Eğer siz de kayıp ve yas süreciyle baş etmekte zorlanıyorsanız, profesyonel bir destek alarak bu zorlu süreci daha kolay atlatabilirsiniz